12 Mart 2012 Pazartesi

Çanakkale GEÇİLMEZ !

Dünyaya bir kere daha tek yürek olduğumuzu, vatanımızın bir parçasını bile düşmana bırakmayacağımızı kanıtlayan, tarihimizin en şanlı zaferlerinden birini kazandığımız ve binlerce şehit verdiğimiz yer…
 
Üzerinden doksan iki yıl geçse de asla unutamayacağımız, her göreni derinden etkileyen bir yer… Çanakkale Şehitlik… Bir tarafta ülkesini düşmandan korumak için kavurucu sıcakta ve dondurucu soğukta savaşan kahraman Türk askerlerimiz, diğer tarafta çok uzaklardan gelmiş, niye orda olduğunu bile bilmeyen askerler… Dünya tarihine en centilmen savaş olarak geçen bir savaş… Çanakkale Savaşları…
Lapseki’den Gelibolu’ya feribotla geçtik. Gelibolu Yarımadası’nın insanın içini burkan, gözlerini yaşartan bir taraftan da Türk olduğundan gururlandıran bir havası var. Yemyeşil ağaçlar, masmavi denizi ve havasıyla öyle güzel ki Gelibolu… Bu topraklar düşmana bırakılabilir mi? Her biri ayrı bir kahraman olan askerlerimiz sayesinde bugün gururla geziyoruz bu toprakları ve her birini şükranla anıyoruz.

1.Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri kuvvetleri “Yenilmez Armada” ile 18 Mart 1915’de denizden harekâta başlamış ancak boğazı geçemeyince, 25 Nisan 1915’te yarımadaya çıkarma yapmış, böylece 8,5 ay sürecek olan kara savaşları başlamıştır.

Gelibolu’da Seddülbahir, Ertuğrul, Morto, İkizkoyları, Alçıtepe, Kerevizdere, Zığındere, Arıburnu, Conkbayırı, Kocaçimen, Kanlısırt, Anafartalar ve Suvla koyları Çanakkale Savaşları’nın yapıldığı alanlardır. Bugün bu bölgelerde kahramanlıkları unutmamamızı sağlayan şehitlikler bulunmaktadır. 37 Türk anıtı ve şehitliği, Fransız, İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelanda’ya ait de 33 anıt ve mezarlık bulunmaktadır.

Onbaşı Seyit Anıtı

Kilitbahir yakınlarında ilk gördüğümüz Seyit Onbaşı heykeliydi. Deniz savaşı sırasında Queen Elizabeth ve Ocean zırhlılarının açtığı ateş sonucu birçok asker şehit olur, birkaç topçu eri hayatta kalır. Ateş devam ederken topun mermiyi kaldıracak olan vinci parçalanınca Seyit Onbaşı, 275 kg.lık mermiyi sırtlayarak topa yerleştirmiş ve ateşlemiştir. Ocean’ı dümeninden vurmayı başararak sürüklenerek mayınlara çarpmasını ve batmasını sağlamıştır. Daha sonra Kurtuluş Savaşı’na da katılan Seyit Onbaşı’yı anmak için mermer bir kaide üzerine 275 kg.lık bir mermiyi taşıyan bronz heykeli yerleştirilmiştir.
Çanakkale Şehitleri Anıtı
Bölgedeki şehitlerin anısına Çanakkale Şehitleri Abidesi tam Gelibolu Yarımadası’nın ucunda deniz kenarına dikilmiştir (41.70 m). Anıtın çevresinde savaştan bazı bölümler kabartma olarak görselleştirilmiştir. Anıtın tam ortasında durunca tam tepede ayyıldızlı bayrağımız yer almakta. Bugün Çanakkale’ye karadan ve denizden gelirken tam uçta görünen bu anıt, Türk askerinin kahramanlıklarını hatırlatır.
Bu yıl yeni düzenlemelerin yapıldığı ve açılışının 18 Mart 2007’de yapıldığı Şehitlik’te büyük abidenin önündeki bölümde sembolik mezarlar yapılmış ve şehitlerimizin anısına gül dikilmiştir.
57. Piyade Alayı Şehitliği
Kara savaşlarında siperlerin birbirine 5 m. kadar yaklaştığı, stratejik olarak çok önemli olan Anzak Koyu ile Conk Bayırı arasındaki alanda her iki taraf da çok kayıp vermiştir. Anzak (“Avustralian and New Zeland Army Corps”) askerlerinin Arıburnu cephesindeki ilerleyişini durdurup geri püskürten ancak komutan ve askerleriyle şehit olan 57.Alayın anısına burada bir anıt yapılmıştır. Anıtın üzerinde “Dünya askerlik tarihinin en kahraman birliği” yazıyor. Ordumuzda bugün onların anısına saygıdan 57.alay yoktur. 56. ve 58. alay vardır. 1993’de şehitliğin açılışı yapılmıştır. Açılışa Çanakkale Savaşları’nda gazi olan Hüseyin Dede de torunuyla katılmıştır. Dede ve torunun bronz bir heykeli bu alanın girişinde yer almaktadır.
Conkbayırı Yazıları
25 Nisan’da Anzak askerleri Anzak Koyu’ndan bir çıkartma yapmaya başlamış, bu bölgede sorumluluğu üstlenen Mustafa Kemal tarafından Conkbayırı’nın güney eteklerinde durdurulmuştur. Kurşunu biten askerlere süngüleriyle savaşma emrini veren Atatürk 57.Alayı, 261 rakımlı bu tepeye doğru hücuma kaldırmıştır. Conkbayırı Yazıları ve şehitliğinin bulunduğu bu tepede düzenleme çalışmaları yapılıyordu.
“Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler, başka komutanlar kaim olabilir” emri ile süngüleri takıp mevzi alan askerlerimizi gören Anzaklar da mevzi almış ve arkadan gelen Türk kuvvetlerine zaman kazandırılmıştır. Atatürk savaştan sonra, bu anı, "savaşın kazanıldığı an" olarak değerlendirir.
Atatürk’ün Saatinin Parçalandığı Yeri Simgeleyen Anıt
Conkbayırı’nda çarpışmalar sırasında bir şarapnel parçası Atatürk’ün göğsüne gelir. Göğsündeki saate çarpınca, saatin parçalanarak Atamızı ölümden kurtardığı ve onun Türk halkına bağışlandığı alanda taştan yuvarlak gülleler bulunuyor. Burada yer alan Atatürk anıtında da, bu olayın nasıl olduğu Atatürk’ün ağzından anlatılmıştır.
Gelibolu Yarımadası bugün bile Türk olan olmayan her insanın içini acıtıyor. Bu topraklarda öyle kahramanlıklar gösterilmiş ki, dinledikçe tüylerimizi diken diken ediyor, gözlerimizi yaşartıyor. O kahramanlarımız için ne söylesek az! Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi:
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelin gel seni tarihe” desem, sığmazsın.
Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana...
Yine birşey yapabildim diyemem hatırana.
Kendi topraklarımızı savunurken çarpıştığımız düşman da olsa onlar da bir askerdi. Türk askeri savaş sırasında bile düşman askerlerine saygı duyarak dünya tarihine geçmiştir. Savaştan sonra Atamızın söylediği bu sözler onun nasıl yüce gönüllü bir lider olduğunu, Türklüğün asil değerlerini gösteriyor.
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”
Mustafa Kemal – 1934.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder